Doğa Yürüyüşü
- haddizatında dergi
- 30 Haz
- 2 dakikada okunur
Son yaprak da dalından düştü salınarak. Yağmurdan yadigâr damlalar, ormanda yürürken üstümü başımı ıslattı. Bir minder gibi yere serilen yapraklar şefkatle toprağı sarıp sarmalıyordu adeta. “Üzülme yeniden bahar gelecek, önce gelinlik giyecek tabiat sonra da yeşil bir zümrüte dönecek.” diyordu toprak anaya.
Üstüne bastıkça geçip gitmiş olanın hüznü sarıyordu insanı bu defa. Tomurcuklanıp çiçek açan, meyveye dönen, işi bitince de toprağı beslemek üzere yeri kaplayan kızıl ve sarı yapraklar… Sararmaya yüz tuttukça kıymeti anlaşılan renkler, sesler ve dokular…
Güz gelince yazı özleriz, yaz gelir kışı… Ya olmayana ya da vakti geçene özlem duyarız. Ressamlar ölünce ünlenir mesela, yazarlar bu dünyadan ayrılınca anlaşılır…
İnsanın düşüncesine, bilgisine, sevgisine ne zaman rağbet edilir bilir misiniz? Artık ona dokunmak, sarılmak, konuşmak imkânsız hale gelince. Elden gidince kıymeti bilinen her şey gibi… Mesafeler arttıkça unutulur, imkânsızlaştıkça özlenir.
Dökülen yaprakların kuşatması altındaki toprak, kokusuyla insanı mest eder… Başımızı döndüren bu kokuya da alışırız sonra, hasretimiz ayaklarımızın altından kayıp gider.
İnsana rengini veren toprak! Her gün seni ezer geçeriz de sesin çıkmaz! Dünyanın yükünü taşırsın gocunmadan… Senin vesilenle kök salar, serpiliriz… Mevsimler geçer sen olduğun yerde sabredersin soğuğa, sıcağa, kuraklığa… O da yetmez her türlü fedakârlıkta bulunduğun insan seni zehirler hiç anlamamışçasına… Kendi ruhunu da elleriyle kurduğu hapishaneye hapseder sonra.
Bilmez ki, bilse de anlamaz… Bazen görür anlamazdan gelir, bazen de iş işten geçince bilir… Bilmek demişken ne çok şey var değil mi bilinmesi gereken? Anlaşılmaya çalışılan ve şahitlik edilen!
Gözünü toprağın bile doyuramadığı insan! Görmez misin ruhun sonuçsuz bir hengâmede çırpınır, kalıcı bir yurt tutmak ister! Bahar gelir, yaz geçer… Azimle, sebatla yürürüm sanırken bir sonbahar hüznü eser, ansızın belini büker… Alı moru unutturur, kahverengiye boyar…
Ve biz, bugün beğenmediklerimizi gün gelir hoşça yâd ederiz!
Tıpkı ressamlara, şairlere, mevsimlere yaptığımız gibi…
Emine Cuma

❤️