top of page

Bir Gencin Hatıraları-7

  • Yazarın fotoğrafı: haddizatında dergi
    haddizatında dergi
  • 17 Kas
  • 2 dakikada okunur

Gece boyunca ince bir yağmur yağmış, sabaha karşı rüzgârın  sesi dinmişti. Efe bir süre dönüp durdu yatakta, uykuya dalamıyordu. Yerini yadırgadığından değildi bu uykusuzluk, çevresinde görmediği bir dünyada olduğunu düşünmesindendi aslında. 


O sırada hafif bir kapı gıcırtısı duydu. Gözlerini araladığında Genç’in yatağının boş olduğunu fark etti. Bir süre daha kalkmadı yataktan. Genç geri dönmeyince merak etti.  Doğrulup kapıya yaklaştı. Koridordan loş bir ışık süzülüyordu. Sessiz adımlarla parmaklarının ucuna basarak ilerledi, salona geldiğinde gördüğü manzara karşısında dondu kaldı. 


Genç, babasının yanında seccadesini sermiş, sabah namazı kılıyordu. Bir diğer seccade de annesi  dua ediyordu. Gözleri kapalı, elleri semaya kalkmış, dudaklarından içten bir dua dökülüyordu: “Allah’ım, senin rızan için yaşayan kullarından olalım. Darda kalmış, sıkıntısı olan, çaresiz kullarına yardım et Ya Rabbi. Evlatlarımızı doğru yoldan ayırma. Kalplerimizi birbirine yaklaştır, bizi merhametli kullarından eyle…” 


Efe’nin boğazı düğümlendi. Bir süre sessizce karşısındaki tabloya baktı. İçinden bir ses şöyle fısıldadı. “Bir tek kendileri için değil… Herkes için dua ediyorlar. Ne kadar ince bir düşünce bu…” 


Secdeden kalkan Genç'in yüzündeki huzur dikkatini çekti. Hiç böyle bir an görmemişti; sessizlik vardı ama içinde öyle derin bir anlam gizliydi ki... Kendini  bambaşka bir dünyanın eşiğinde hissetti. Ve o an fark etti. Evin sıcaklığı sadece çaydan, battaniyeden ya da güler yüzden gelmiyordu. Bu evin kalbi duayla atıyordu.  Efe’nin  içinden taşan şaşkınlık ve hüzün kelimelere döküldü: “Benim evimde kimse beni merak etmezken, burada insanlar hiç tanımadıkları için bile dua ediyor.” 


Sabaha kadar uyuyamadı. Kafasının içinde düşünceler yumağı vardı sanki. İki hayat arasında bu kadar büyük bir farka sebep olan şey neydi? Çocukluğundan beri görmediği huzuru duyumsayınca “ hayat böyle de yaşanabilirmiş” düşüncesi onu öyle çok heyecanlandırdı ki...

Perdeden süzülen sabah ışığı yüzüne vurunca taptaze ve tertemiz bir güne uyandığını hissetti. Tüm gece uyumuş da uykusunu almış gibi dinçti. Belki de ilk kez, huzurun ne olduğunu gerçekten anlamıştı. 


AYSEL GÜR

 

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Bir Gencin Hatıraları-10

Efe odasında uzun süre düşündükten sonra derin bir nefes aldı. Arkadaşının evinde tanık olduğu bu hayat aklının bir köşesine kazınmıştı adeta. Artık evinin sessizliği ona daha çok dokunur olmuştu.   S

 
 
 
Bir Gencin Hatıraları-9

Efe, Genç'in evinde geçirdiği geceden sonra kendi evine döndüğünde kapıyı açarken bile içindeki hisler değişmişti. Ev aynı evdi oysa… Koridordaki ayakkabılar, salona sinmiş hafif yemek kokusu, masanın

 
 
 
Bir Gencin Hatıraları-8

Sabah güneşi  masaya vuruyor, taze ekmek ve çayın iştah açan kokusu mutfağı dolduruyordu. Genç’in annesi kahvaltıyı hazırlamış, babası da  gazetesini katlayıp kenara koymuştu. Efe dün gece gördüklerin

 
 
 

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
2024-Haddizatında Dergi
bottom of page